Uzmanlar Hamilelik Öncesi ve Sonrası Depresyonun Başlıca 2 Psikoterapi ile önlenebilir olduğunu açıkladı
Neredeyse her yedi kadından biri hamilelik sırasında veya doğum sonrasındaki bir yıl yıl içerisinde depresyona maruz kalıyor. Şimdi ise, ilk defa, sağlık uzmanlarından oluşan bir ekip, bunu önlemenin bir yolu olduğunu söylüyor.
Uzamanların Salı günü yayınladığı bildiriye göre bazı danışmanlıklar sadece kadınları değil bebeklerini de güçsüz düşüren belirtilerden koruyabilir. Bu bildiri belirli risk faktörleri taşıyan kadınları bulmaları ve onları danışmanlık programlarına yönlendirmeleri için sağlık uzmanlarına bir çağrıydı. Birleşik Devletler Önleyici Hizmetler Görev Grubu tarafından verilen bu tavsiye sigortacıların Uygun Bakım Yasası adı altında bu hizmetleri herhangi bir kesinti olmadan sağlamaları gerekeceği anlamına geliyordu.
Bir görev grubu üyesi ve Northwell Sağlık’ın yardımcı araştırma başkanı olan Karina Davidson “Bu kadınları depresyona girmeden önce mutlaka bulmamız gerekiyor,” diyor.
Perinatal depresyonun yılda 180,000 ile 800,000 arası Amerikan kadını ve dünya genelinde kadınların yüzde 13’üne kadarını etkilediği tahmin ediliyor. Uzmanların raporuna göre bu durum kadının intihara eğilim ve bebeğine zarar verme riskini arttırıyor. Ayrıca bebeklerin erken doğma veya düşük doğum kilosuna sahip olma ihtimalini arttırıyor ve annenin çocuğu ile bağ kurabilme veya ona bakım verebilme yetisine zarar veriyor. Uzmanlar, annesi perinatal depresyona sahip çocukların daha fazla davranış problemi, bilişsel zorluk ve ruhsal hastalık yaşadığını bildirdi.
Uzmanlar,l perinatal depresyonun doğum sonrası birçok kadının gözyaşları, asabiyet, yorgunluk ve kaygı belirtileri ile deneyimlediği, fakat 10 gün içerisinde yok olan “annelik hüznü” ile karıştırılmaması gerektiğinin üzerinde durdu.
Uzmanlar; fiziksel aktivite, eğitim, bebek uykusu tavsiyeleri, dışavurumsal yazı yazma, omega-3 yağ asidi ve antidepresanlar gibi birçok muhtemel önleyici yöntem üzerine yapılmış araştırmaları değerlendirdi. Fiziksel aktivite ve İngiltere ve Hollanda’da ebeler veya diğer uzmanların ev ziyaretlerini içeren programlar dâhil birkaçı umut verici sonuçlar gösterdi. Fakat yalnızca danışmalık almalarının en işe yarar olduğuna dair yeterli bilimsel kanıt olduğu görüldü.
Birmingham, Ala.’da yaşayan Beth Sanfratel üç erkek çocuğunun ortancası olan Mac’e, hamileyken bir danışmanlık programına katılabilmiş olmayı istediğini belirtti: “Yataktan çıkmakta sorun yaşıyordum ve genel olarak moralim çok bozuktu.” Wes Frazer, The New York Times
İki çeşit danışmanlık programından birini alan kadınların almayanlara göre perinatal depresyon geçirme ihtimalleri yüzde 39 daha az. Yaklaşımlardan biri kadınlara çocuklarına sağlıklı, destekleyici ortamlar yaratma konusundaki hislerini ve beklentilerini yönlendirmede yardımcı olan bilişsel davranışçı terapiyi içeriyordu. Diğeri ise stres ve ilişki anlaşmazlıklarının yönetimine yardımcı olan başa çıkma becerileri ve egzersizleri içeren kişilerarası ilişkiler psikoterapisiydi.
Bu uzmanlar grubunda yer almayan ve Kaliforniya Üniversitesi’nin psikiyatri bölümünde doçent doktor olan Jennifer Felder, bunun “çok önemli bir tavsiye” olduğunu söyledi. “Bu, depresyon riski taşıyan kadınları tespit etmek ve önceden tedbirler alarak başlangıcını somut öneriler ile engellemek üzerine odaklanıyor.”
Uzmanlar; kişisel veya ailevi depresyon geçmişi, boşanma veya ekonomik zorluk gibi yakın zamanda yaşanmış sıkıntılar, aile içi şiddet gibi travmatik deneyimler veya kesin bir depresyon tanısına varmasa da hafif depresif belirtileri olan, bir veya daha geniş kapsamlı risk faktörleri taşıyan kadınlar için bu psikoterapi yöntemlerini içeren danışmanlığı önerdi. Uzmanlar diğer faktörleri bekâr, genç, düşük gelirli, eğitimsiz bir anne olmak veya planlamadan veya istemeden hamile kalmak olarak belirtti.
Uzmanlar, Dr. Davidson’a göre her ikisinin de eşit derecede başarılı olduğunu söylediği iki spesifik program üzerinde durdu. Bu programlar ilk kez anne olan ve hâlihazırda çocuk sahibi olan kadınlara danışmanlık yapıyor. Bu programlardan İspanyolca olarak da yararlanılabiliyor ve uzmanlara göre yüzde 30’unun perinatal depresyona girdiği düşük gelirli kadınlar üzerine odaklanıyor.
Programlardan biri, “Anneler ve Bebekler”, öncelikle hamilelik sırasında ve doğum sonrası en az iki seans ile genellikle klinikler veya toplum sağlığı merkezlerinde verilen, sekiz ile 17 grup seansından oluşan bilişsel davranışçı terapi içeriyor.
“Bunun asıl amacı düşüncelerin ve davranışların hakkında konuşmanın korkutucu olduğu düşüncesini yıkmak,” diyor Northwestern Üniversitesi’nin Feinberg Tıp Fakültesi’nde doçent doktor ve birkaç “Anneler ve Bebekler” çalışmasının asıl araştırmacılarından olan Darius Tandon.
Şu ana kadar 21 eyalette, 175 üzerinde ilçenin, sağlık ve insani hizmetler ajansları programı uygulamak için eğitim gördü. Dr. Tandon programın şu an Florida ve ABD’nin orta batısında psikolog veya sosyal hizmet görevlileri tarafından gruplara uygulanması yerine sosyal hizmet görevlilerinin ev ziyaretleri ile yüz yüze birebir görüşmelerle uygulanmasının işe yarayıp yaramayacağı test ediliyor.
Michigan Eyalet Üniversitesi’nde kamu sağlığı profesörü olan Jennifer Johnson diğer programın, “Elini Uzat, Güçlü Kal, Yeni Anneler için Gerekenler” veya ROSE, tipik olarak hamilelik sırasında dört seans ve doğum sonrasında bir seans olarak hemşireler, ebeler ve kılavuzu takip etmek üzere eğitilmiş herkes tarafından birebir görüşmelerle veya gruplara uygulanabileceğini belirtti.
ROSE’un yaratıcısı, Brown Üniversitesi’nde psikiyatri ve insan davranışı profesörü olan Carol Zlotnick şu ana kadar programa Rhode Island, Mississippi ve Japonya’dan kadınların katılım sağladığını söyledi. O ve Dr. Johnson programın ülke genelinde 90 kliniğe genişletilmesini test ediyor.
Detroit’te yaşayan, dört çocuk sahibi bekar bir anne olan Karla Manica, “Anneler ve Bebekler”e şu an 1 yaşında olan en küçük çocuğuna hamileyken katıldı. Çocuk yaşta ve ilişkilerinde istismara maruz kaldığını, temizlik ürünleri içerek intihara teşebbüs ettiğini, demans hasta bakıcılığı işinden çıkarıldıktan sonra evsizler barınağında kaldığını ve bipolar depresyonu olduğunu söyledi.
Karla Manica’ya göre “Masaya oturup paylaşım yapmak iyiydi.” Danışman seanslar arasında moral verici mesajlar yolluyordu ve stres giderici aktiviteler içeren “ev ödevleri” yararlı oluyordu. Karla bebeğinin babasının yeni bir kız arkadaşının olduğunu öğrendiğinde grubun ona “umut verdiğini” söyledi.
Kızı Kathryn doğduktan sonra “iyiydi.” “Eğer Anneler ve Bebekler’e katılmasaydım hazırlıklı olur muydum, şu an sahip olduğum güvene sahip olur muydum? Hayır.”
Ders müfredatlarını ve danışmanlık eğitimlerini ücretsiz veren programın uzmanları ve liderleri ekonomik engellerin var olduğunu belirtti.
Dr. Tandon masrafların kesinlikle hala sorun teşkil ettiğini söyledi. Dr. Tandon’a göre bir doğum öncesi seans için kliniklerin danışmanlık servisi verebilmesi için annelerin ulaşımı ve çocuk bakımı kliniğe $40 ile $50 arasında bir tutara mal oluyor ve Medicaid’in önleyici danışmanlık için bir geri ödeme yönetmeliği yok, dolayısıyla klinikler bunu sağlayabilmek için genellikle çalışanların mesai ücretlerini kendileri karşılıyor.
Danışmanlığa erişim de zorlu olabiliyor. Uzmanların tavsiyesi için bir baş makale yazan Dr. Felder’in söylediğine göre “Özellikle de hamileysen ve zamanın ve enerjin için birbiriyle yarışan talepler veya evde seni bekleyen küçük bir çocuğun varsa.”
Captoria Porter ve çocukları okula gitmek için hazırlanıyor. Captoria doğum öncesi “Anneler ve Bebekler” seanslarının ona yaklaşmakta olan depresyonun belirtilerini fark etmede yardımcı olduğu söyledi. “Erken yakaladım,” şeklinde belirtti. Nolis Anderson, The New York Times.
Görev grubunun bir üyesi ve Northwestern Feinberg Tıp Fakültesi’nin kadın hastalıkları ve doğum anabilim dalının araştırma başkan yardımcısı Dr. Melissa Simon’a göre danışmanlık depresyonu engelleyemediği bazı vakalarda bile yine de faydalı olabiliyor. Hamile bireye eğitim ve başa çıkma stratejileri sağlıyor ve depresyona yakalan kişileri tedavi aramak için cesaretlendiriyor.
Bolingbrook, Ill’de yaşayan, yaşları 2 ay ve 11 yıl arasında değişen 7 çocuk sahibi Captoria Porter, 28, ilk beş hamileliğinde ne doğum öncesi ne de doğum sonrası depresyona maruz kaldı. Fakat altıncısında evliliğiyle alakalı sorunlardan ve yaşadığı yerdeki konut projesi kapandığında kız kardeşinin yanına taşınması gerektiğinden hayatı çalkantılı bir hal aldı.
İşi telefon üzerinden dezenfektan dağıtıcısı satışı yapmak olan Captoria şu an 1 yaşındaki Myla’nın doğumundan sonra depresyon belirtilerinin olduğunu düşündüğünü belirtti. “Çok mutsuzdum.”
Neyse ki doğum öncesi “Anneler ve Bebekler” seansları ona bu belirtileri fark etmesinde yardımcı olmuştu. Belirtileri “Saçını taramak veya bebekle uğraşmak istemiyorsun,” şeklinde tanımladı. “Kendimi bu şekilde hissederken bulurdum.”
Captoria iki kez toplum merkezi danışmanı ile görüştü fakat danışmanın ona tavsiye ettiği şeyleri programın zaten ona öğretmiş olduğunu fark etti. “Ailen ve arkadaşlarınla iletişim kurmak. Her şeyi kontrol edemeyeceğimi öğrenmek. Bebek ne zaman yemek yiyorsa o zaman yemek yemek ve ne zaman uyuyorsa o zaman uyumak, çocuklar gün içerisinde uyurken kendine vakit ayırmak.”
Bu tam anlamıyla gelişmiş bir depresyonu önledi. “Erken yakaladım.”
Dr. Davidson bazı insanların ona niye direkt olarak antidepresan önermediğini sorması üzerine “Tabii, antidepresanlar depresyonda olan bireyler için araştırıldı ve geliştirildi. Depresyonda olmayan birine depresyonu çok düşük bir ihtimal ile engelleyebilecek bir ilaç verirken anneye ve bebeğe olası faydalarını ve olası zararlarını göz önünde bulundurmak gerekiyor,” yorumu yaptı.
Birmingham, Ala.’da yaşayan ve anaokulu öğretmeni olan Beth Sanfratel, 43, üç erkek çocuğunun ortancası ve şu an 10 yaşında olan Mac’e hamileyken bir danışmanlık programına katılmış olmayı dilediğini söyledi.
“Doğum sonrası depresyondan bahsedildiğini bile hatırlamıyorum.” Mac doğduktan birkaç ay sonra, genellikle neşeli ve sosyal bir insan olan Beth ağlama nöbetlerine girmeye başladı. “Yataktan çıkmakta sorun yaşıyordum ve genel olarak moralim çok bozuktu.”
Nihayetinde, kendisi de eski bir sosyal hizmet görevlisi olan Beth Safratel yardıma ihtiyacı olduğunun farkına vardı ve yaklaşık bir sene boyunca antidepresan kullandı ve 2011’de üçüncü çocuğu Beau doğduktan kısa bir süre sonra kullanmaya devam etti. “Annelere neler olduğunun doğumdan önce farkına varmaları için yardımcı olmak çok çok büyük bir şey.”
Beth Santrafel, Mac (sol) ve en küçük oğlu Beau. Beth kendi belirtilerinin farkına varabilmişti ve yaklaşık bir sene boyunca antidepresan kullandı ve Beau doğduktan kısa bir süre sonra da kullanmaya devam etti. Wes Frazer, The New York Times
Pam Belluck sağlık ve bilim üzerine yazılar yazıyor. Ebola salgınının haber yorumu ile 2015 Pulitzer Uluslararası Habercilik Ödülü’nü kazanan 5 Times çalışanından biri. Nantucket’te yaşayan renkli ve muhalif bir doktoru anlatan “Island Practice”in yazarı. @PamBelluck